Giriş yapmadınız.

#1 2011-04-04 08:01:52

reu
Membre
Gönderen: Loft C:
Kayıtlı: 2011-01-01
İletiler: 935

Jinekolojik Kanserlerde Erken Tanının Önemi !!!

Rahim, rahim ağzı ve yumurtalık kanserleri, gün geçtikçe kadınların hayatında daha  çok tehlike yaratır hale geldi.  Jinekolojik kanserlerde teşhis-tedavi süreci, erken tanının faydaları ve izlenmesi gereken yollar hakkında International Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Tugan Beşe ve Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Faruk Aykan’ ın görüşlerini aldık.

Rahim ağzı kanserinde tarama ve erken tanı

Rahim ağzında ortaya çıkan kanserler, uzun bir kanser öncesi dönemi takiben kendini gösterir. Rahim ağzının jinekolojik muayene sırasında hekim tarafından gözle görülebiliyor olması avantajdır. Rahim ağzından smear alınarak mikroskop altında incelenmesi veya rahim ağzının mercek yardımıyla büyültülerek çıplak gözle görülemeyecek detayların gözlenmesi yöntemiyle (kolposkopi), patolojik bir durum olup olmadığı araştırılır. Dokuda değişiklik gözlenirse, o bölgeden kolposkopik inceleme yaparken tanı için biyopsi alınır. Patolojik inceleme sonucu, kanser öncesi hücresel bir değişikliğin mevcut olduğunu gösterirse,  değişikliğin ağırlık derecesine göre rahim ağzı bölgesi çıkartılır (konizasyon) ve hasta belli aralıklarla takip altına alınır.

Rahim (endometriyum) kanserinde tarama ve erken tanı

Adet kanamalarındaki düzensizlikler veya menopoz dönemindeki bir kadında kanama olması rahim kanseri veya kanser öncesi değişiklikler açısından bir bulgu olabilir. Smear testi, rahim içinden kaynaklanmış bir kanserin tarama yöntemi olarak kullanılamaz.

Rahim ve iç bölgesinin değerlendirilebilmesinde en iyi yöntem ultrasonografik incelemedir. Rahim iç duvarının kalınlık artışı veya düzensizliği, hastanın kanama şikayeti de varsa anlamlıdır. Tanı için mutlaka rahim iç bölgesinden doku örneği alınmalıdır. Biyopsi sonucunda kanser tanısı konulacak olursa, uygun şekilde kanser cerrahisi yapılmalıdır.

Rahim iç duvarından kaynaklanan kanserlerde çoğu kez, kanser öncesi dönem vardır. Bu dönemde yakalanan olgular progesteron hormonu içeren ilaç kullanılmasıyla tedavi edilebilir. İlaç tedavisine rağmen, kontrol biyopsilerinde görülen hiperplazi tanısı varsa ve kişinin çocuk doğurma isteği yoksa kesin tedavi için, rahimin alınması gerekebilir.

Yumurtalık kanserinde tarama ve erken tanı

Kadının karın boşluğu içerisinde bulunan iki yumurtası vardır. Dolayısıyla çıplak gözle görülmeleri veya rahim ağzından yapıldığı gibi smear örneği alınması veya biyopsi yapılması mümkün değildir. Bunun yanı sıra rahim ağzında olduğu gibi kanser öncesi dönemi de yoktur. Varsa bile bugünkü imkanlarla saptanamamaktadır. Dolayısıyla yumurtalık kanserinde hücresel değişiklik aşamasında tanı koymak mümkün değildir.

Yumurtalık kanseri, çok hızlı bir biçimde karın içine yayılır. Erken dönemde hastalığı yakalayabilmek için en iyi yöntem ultrasonografidir. Bu incelemede yumurtalıklardaki normalin dışındaki bir görüntü mutlaka dikkatlice değerlendirilmeli ve kısa aralıklarla görüntüdeki değişiklikler takip edilmelidir. Çoğu değişiklik, takip süresi içinde geriler ve kaybolur. Sonuçta ultrasonografide saptanan bulgular kötü huylu bir tümörü düşündürecek olursa, tedavi için ameliyat yapılmalıdır.

Jinekolojik kanserlerin tedavisi

Türkiye'nin sağlık konusundaki en büyük eksikliklerinden biri de, jinekolojik kanserlerin tedavisindeki belirsizlik ve eksik uygulamalardır.

Hastaların bir kısmı bu alanda uzmanlaşmamış kadın doğum hekimleri tarafından ameliyat edilmektedir. Bu da, çoğu kez ameliyatların tam ve gerektiği gibi yapılamamasına neden oluyor. Oysa, cerrahi tedavi, kanser hastalarının tedavisindeki en önemli aşamadır.

Yapılacak herhangi bir eksiklik, hastanın yaşamını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, jinekolojik kanser tanısı konulmuş hastaların cerrahi tedavileri, konusunda uzmanlaşmış kadın doğum hekimler (jinekolog-onkolog) tarafından yapılmasında büyük fayda vardır. Jinekolojik kanserlerin ameliyat sonrası adjuvan (ek) tedavileri (kemoterapi, radyoterapi) ülkemizde ilgili birimlerde standart olarak uygulanmaktadır.

Smear, şüpheli olguları sağlamlardan ayırmaya yarayan bir tarama testidir. Ancak, bu testin rahim ağzındaki patolojik bir lezyonu saptayabilme oranı % 60 - 70 civarındadır. Bu test en pratik, en ucuz ve kabul edilebilir güvenlik sınırı olan bir yöntemdir. Kolposkopik incelemenin doğruluğu %80-85 civarındadır.

Her kadın yılda bir kere smear testi yaptırır ve bu test sonucu şüphe uyandıran olgularda kolposkopik inceleme yapılırsa rahim ağzındaki lezyonlar, kanser haline gelmeden yakalanabilir.

Kadınlara öneriler

• Adet kanamalarınız düzensizse mutlaka bir kadın doğum uzmanına muayene olun.

• Meme kanseri hastasıysanız tedavi ve nükslerden korunmak için ilaç kullanıyorsanız, her yıl kadın doğum uzmanına kontrollere gidin.

• Doktorunuza danışmadan hiçbir östrojen hormonu içeren ilaç kullanmayın.

>>>>>>>>>>>>>Kadınlara öneriler<<<<<<<<<<<<<<<<

•> Ailenizde yumurtalık, meme ve kalın bağırsak kanseri geçirenler varsa, mutlaka doktora muayene olun ve gerekli tetkikleri yaptırın.

•> Ameliyattan sonra hastalığın evresi konusunda bilgi almaktan çekinmeyin. Uygulanacak olan ek tedaviler konusunda doktırunuzdan bilgi alın.

•> Hastalığınızın seyri boyunca birkaç operasyon geçirebilirsiniz, bunu olumsuz bir gidiş gibi düşünmeyin.

-----------------------Daha fazla bilgi için: Alo Internatıonal 444 0 663-----------------

*Sağlıklı Yaşam Dergisi Temmuz sayısından alınmıştır.

 

#2 2013-07-23 00:16:13

bella30bella
Membre
Gönderen: İstanbul
Kayıtlı: 2010-08-24
İletiler: 1324

Re: Jinekolojik Kanserlerde Erken Tanının Önemi !!!

Paylaşım için sağol fete


've already dead in thirty-five minutes
 
 

Board footer

Powered by PunBB
© Copyright 2002–2005 Rickard Andersson